
*Surekli kendimi geliştirmek zorunda oldugumu,
*En fazla eleştirmem gerekenin "kendim" oldugunu,
*Insan tabiatinin gerek bedenen, gerekse zihnen çok çalışmaya elverişli olmadığını,mutlaka çalışmak için kendine bir sebeb yada amaç bulması gerektiğini,
*İnsanlara kin tutmanın akıl ve ruh sağlığını bozdugunu, bunun yerine direk harekete geçip yüzüne karşı içinden geçeni söylemenin karşı tarafın dengesi bozdugunu,
*Hayata bir fotograf sanatçısı gibi bakmanın gerçekten yaşadıgımı hissettirdiğini,
*En iyi organizatorlerin doğaları gereği daima "kadınlar" oldugunu, en arızalı cinslerinde yine kadınlar oldugunu ,sebebininde maalesef kimyasal(Kanlarındaki hormon çeşitinin erkeklerden fazla ve degişken) oldugunu
* Gecenin en karanlık oldugu an, güneşin doğduğu andır, atasözünü yaşayarak öğrenmenin çok buyuk haz oldugunu, bu anı yaşamamış olanlarada sözle anlatmanın faydasız oldugunu,
*Asıl önemli olanin hayattan "keyif" alarak yaşamak olduğunu, ve yaşadığın anda kaçırdıklarını bir defa daha yaşayamayacağını anlamanın ne kadar zor olduğunu
*İnsanlara iyilikte bulunacağım diye kendini çok zorlamanın gereğinin olmadığını, sadece ve sadece işini iyi yapmanın en büyük iyilik olduğunu,
*Parayla satın alınan tüm hayallerin yalan olduğunu, en büyük hazzın çok didinerek, uğraşılarak elde edilen başarı ve varlıklar olduğunu,
*Güvenin iyi olduğunu ama kontrolun her zaman daha iyi olduğunu,
*Olaylar hakkında not almanın ve hergün yazmanın inanılmaz zor ama bir okadarda yararlı olduğunu,