Türk basketbolunda son 2 yılda uluslararası alanda, Avrupada ve Beko Basketbol ligindeki seviyemizde belirgin bir başarısızlık var.TV ve yazılı basındaki tüm yorumcular , basketbolla ilgilenen herkes aynı soruyu soruyor. NEDEN?
Bundan 5 yıl önce hepimizin Basketbolla ilgili umudu vardı, çünkü başarılar geliyor, yeni yetişen nesile bakıp umutlanıyorduk.
Problemi minimize ederek sorunun cevabını vermeye çalışalım.Önce kulüplere bakalım ve örnek olarakta basketbol kulüp yapısının en iyi olduğuna inandığım Efes Pilsene bakalım.
Efes Pilsen alt yapısının başında yıllarca aynı isim vardı.Aydın Örs.Türkiyenin ve Istanbulun her tarafındaki okullarında en iyi minik oyuncuları seçer,onları sıkı bir disiplin ve iyi eğitimle önce yıldız takımlarda sonra genç takımlarda başarı kazandırır sonrada Efes A takımına gönderirdi.Efes A takımın başında kim vardı.Aydan Siyavuş(Bu vesileyle anmış olduk,Nur içinde yatsın).Aydın Örs de alttan gelenlerle ve aralarına dışarıdan uyumlu oyuncuları getirerek başarılı olurdu.Aydan Siyavuşun vefatından sonra Aydın Örs geldi yerine...Ektiklerini topladı.Efes en parlak devirlerini yaşadı, tabi Turk basketboluda.Kaliteli birçok oyuncuya sahip oldu Turk Basketbolu.Sonrasında Aydın Ors istifa edip ayrıldı ve yerine kendi ekolunden, kendisiyle yıllarca çalışmış Oktay Mahmudi geldi.Arada Engin Ataman dönemi oldu ama süreklilik devam etti.Aydın Örs milli takımın başınada geçti sonrada diğer takımlara transfer oldu.Ama asla Efesteki başarıları yakalayamadı.
Efes Pilsen kendi organizasyonundan alt yapısından 2. bir Aydın Ors çıkartamadı, tabi Turk Milli takımıda çıkaramadı.
Efeste alt yapının başındaki antrenörün A takımın başına geçeceğini asla aklına getirmez, çünkü bilirki Efes mutlaka dışardan fazla para verip ünlü birini getirip koyacak.O nedenle adam yetiştirmenin ona ilerde hiç faydası dokunmayacak.Kendinizi o antrenörün yerine koyun.
Neden fazla efor sarfetsin?
Efes dolayısıyla Turk Milli Basketbol takımıda kendi iç dinamiğini kaybetti.
Aşağıdan yukarıya adam çıkartmayan tüm sistemlerde bu dinamik yok oluyor.
Dışarıdan herhangi bir takımın başına gelen antrönörü düşünün .Mutlaka kısa sürede başarı kazanması gerekiyor, eğer başarılı olamazsa sonu kapı dışarı edilmek.Ne yapar sizce?Hemen en iyi oyucuları bulmaya çalışır.En iyi oyuncu=Yuksek fiyat.Bütçe şişmeye başlar.Kendisi zaten iyi paraya gelmiş, aldıklarıda yüksek bedelli sonuç:Efes Pilsenin bugünkü durumu...
Bu durumda ne Ergin Atamanın sucu var nede diğer antrönörlerin.Suç eski sistemin bozulması, geliştirilememesi.Çok paraya çok iyi oyuncular getirebilir çok iyi antrönörde bulunabilinir ama başarılı olunamaz.
Takım oyunlarında başarı için en önemli kural "takım olabilme" becerisinde gizlidir.Takım olabilmede ortak yaşanmışlık, ortak hedefe kilitlenip,ortak duygularla hareket edebilmeden geçer.Eski Efesi düşünün senelerce yıldız takımlarda ,genç takımlarda uluslararası turnuvalarda beraberce oynamışlar ve A takıma yükselmişler.Bu takıma istediginiz yabancıyı koyun.Yabancı takıma uymak zorunda kalacaktır.Aksİ takdirde dışlanacak.Siz hiç eski Efesli oyuncuları yada Eski efese gelen oyuncuları magazin sayfalarında görmüşmüydünüz..Ben rastlamadım.
Çözüm: Fedarasyon, herhangibir kulüple anlaşan A takım antrönörüne 2 yılı opsiyonlu 3 yıl aynı kulüple çalışma şartı koyacak ayrıca o kulubun alt yapı sorumlusuda A takım yardımcı antronorlugu görevine getirilmesi şart koşulacak. Böylelikle antronör mutlaka sistem kurma zorunda hissedecek kendini.Altyapı sorumlusuda ileride A takım antronoru gittiginde yerine gelecegi için mecburan alt yapısına daha özen göstermek zorunda kalacaKazanan Türk Basketbolu olacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder